ASPENDOS
Aspendos antik kentinin kuruluşu ile ilgili değişik yorumlar olmuş tarih boyunca. Buluntulardan şunu kesin biliyoruz ki bugün kentin akropol kısmında yerleşim Tunç Çağına kadar geri gidiyor. Bulunan en eski sikkelerden kentin eski isminin de Estwediiys olduğunu anlıyoruz. Popüler Yunan geleneği Aspendos’un Pelopennesoslu (Mora) Argoslar tarafından kurulduğunu söyler. Büyük olasılıkla Truva Savaşı ertesinde yeni yerleşim yerleri kurmayı amaçlayan kalabalık toplulukların parçasıydılar Argoslar. Perge ve Aspendos kentleri başlarındaki Delfili kahin Mopsos tarafından kurulmuş.

TİYATRONUN SAHNESİ
Kent Pamfilya ovasında bugün Köprü Çayı olarak adlandırılan Eurymedon nehrinin yakınına kurulur. Nehrin etrafında arazi tarıma elverişlidir, zeytincilik ve şarapçılık ile zengin olmuşlar zaten. Denize yakınlığı, limanı ve barınağı Aspendos’u önemli bir ticaret hattının tam üstüne oturtur. Yakınlardaki tuz gölü Kapria’dan elde edilen tuz da önemli bir ticari meta olarak kullanılmış o yıllarda, tıpkı yöredeki ağaçlardan yapılan mobilyalar gibi. Dolayısıyla bölgedeki en zengin ve güçlü kentler arasında yer alır Aspendos, hatta İ.Ö. 5.yüzyılda kendi gümüş sikkesini bile basar. Yüzyıllar boyu kent Persler, Atinalılar, İskender, Antigonos, Suriyeli Seleukoslar, Mısırlı Ptolemaioslar sonra da Pergamon tarafından elden ele geçti. Sonra da Bizans, Selçuklular ve Osmanlılar geldi, zaten ondan sonra da kent terk edildi.

TİYATRO
Kente yaklaşımda ilk önce hamam binaları karşılar yolcuyu. Ve sonra insanın karşısına Anadolu’da Roma dönemi tiyatrolarının en görkemli, en iyi korunmuş meşhur tiyatrosu çıkar. Perge deyince akla muhteşem bir ana cadde geliyorsa, Aspendos denince de insanın aklına amfi tiyatro geliyor. Önemi Anadolu’daki, belki de dünyadaki en iyi durumda olan Roma tiyatrosu olmasıdır. Geçirdiği restorasyonun başarısı tartışılabilir ama tiyatronun içi de dışı da çok iyi durumdadır, sadece birtakım mimari elemanlar, süslemeler ve heykeller eksiktir. Her ne kadar hep eski çağlara ait kent ve binaların tarihlerini renkli hikayelere dayandırma hevesi varsa da şunu kesin olarak biliyoruz ki tiyatro Markus Aurelius döneminde (İ.S. 2.Yüzyıl) mimar Zenon tarafından yapılmıştır.

SAHNE DUVARI
Tiyatro Roma tiyatrosu özelliklerine sahip, hatta genellikle Roma’da olduğu gibi yarım daireden biraz daha da açıktır. Sahne duvarı hem yüksek hem de tamam olduğu için çok etkileyicidir. Yirmi bin kişilik seyirci kapasitesi olan tiyatronun çok daha fazla seyirci kaldırdığını tahmin eder tarihçiler. Yukarıya doğru 41 oturma sırası vardır ve en üstte ise 59 tonoz binayı tamamlar.

AKROPOLDAN TİYATRO
Tiyatroyu görüp Aspendos bitti sanmamalı yolcu, arkasındaki akropolden tiyatroya adeta kuş bakışı bakabilir, ta uzaklarda Torosları görebilirsiniz. Akropolde bazilika, kentin agorası ve meclis binası bulunuyor. Ama esas daha ilerde yapımı tiyatro ile aynı yüzyıla rastlayan muhteşem su kemerlerine varacaksınız. Dağlardan şehre su taşıyan bu Roma mühendislik harikası suyu gelişkin sifon sitemleri ile kente kadar getirirmiş. Tıpkı tiyatrosu gibi Aspendos’un su kemerleri de cinsinin en iyi korunmuş örneklerindendir.